fikretgokce_06 @ hotmail.com

FETÖ'cü kolluk güçleriyle huzuruna getirilen kumpas mağdurlarını alaycı ve aşağılayan tavırlarla göbeğini kaşıya kaşıya sorgulayan kaçak savcı Zekeriya ÖZ'ü konuşacağız bugün sizlerle Değerli Dostlar.

Geçen yıl, 23 Ekim'de Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şubesi'nin çağrısıyla Maden Mühendisleri Lokali'nde verdiğim ATATÜRK, CUMHURİYET VE ZONGULDAK temalı konferansta da anlatmıştım bu savcının Atatürk düşmanlığını.,

2007 yılında Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla başlayan ERGENEKON KUMPASI bir çok masum insanın canını yakmış, aileleri parçalamış, toplumda derin bir korku ve endişe yaratmıştı. Bir süre sonra bu kapsamda yapılan operasyonların bir FETÖ kumpası olduğu anlaşılmış, bir kaç gün önce de el bombalarının Fethullahçı bir Jandarma Yüzbaşısı tarafından konulduğu ortaya çıkmıştı.

Tutukladığı bir çok kişi aklanarak beraat etmiş ancak haksızlığa dayanamayan bazı kişiler yaşamlarını kaybetmişti. Sonucu 15 Temmuz darbesine kadar uzanan bu alçak ve hain olayların baş aktörü Savcı Zekeriya ÖZ tutuklanma amacıyla yakalama kararı çıkarıldığını duyunca 10 Ağustos 2015'te Gürcistan üzerinden yurtdışına kaçmıştı.

Zekeriya ÖZ 1951 yılında Bulgaristan'dan göç ederek Bursa'ya yerleşen bir ailenin çocuğu olarak 1968 yılında doğmuştu. İmam Hatip Lisesi'nde okuduğu yıllarda Fethullah tarikatına giren Zekeriya ÖZ, Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra avukatlık yaparken sınav kazanarak 1994 yılında Çine savcısı olarak göreve başlamıştı

Özgeçmişinde Çine'de yaşadıklarını gizlemeye çalışan Z. ÖZ ilk görev yerini Mutki olarak belirtiyor, Mutki'ye sürüldüğünü saklıyordu.

Çine'de çarşaflı eşi ile evine gelen konuklarını haremlik ve selamlık olarak iki bölümde konuk etmesi Çineliler tarafından hayretle karşılanıyordu.

1998 yılında Çine girişindeki Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Odası kıraathanesi önüne geldiğinde başına silah dayayan Mehmet OCAK tarafından aracından indirildi, kıraathaneye sokularak rehin alındı. Akaryakıt istasyonu işleten Mehmet OCAK, toplanan kalabalığa savcının sürekli olarak aldığı yakıtın parasını ödemediğini ayrıca kendisinden haraç istediğini anlatırken olayı duyarak gelen 20 kadar polise savcıyı teslim etmedi. Daha sonra gelen kaymakam, başsavcı ve emniyet amirinin uyarı ve yatıştırmaları sonunda 2.5 saat sonra savcıyı serbest bırakmıştı.

Savcının bu olayı ilk değildi. Daha önce de kıdemli savcının odasına girerek vatandaşların adli sicil almak ve faks çekmek için ödedikleri, Adaleti Güçlendirme Vakfı için toplanan paraları bölüşmeyi teklif etmişti. Bu çırkin teklifi kabul etmeyen kıdemli savcı Z. ÖZ'ü odasından kovmuş ve HSYK'na şikayet etmişti.

Parayı ve lüks yaşamı çok seven Z. ÖZ yasak olmasına rağmen İstanbullular Nakliyat isimli bir firmayla da ticari işler yapıyor ve araç alım satımıyla da gelir sağlıyordu.

Teyzesinin oğlu Seyfullah VATANSEVER, bir gazeteciye Z. ÖZ'ün Atatürk'ten nefret ettiğini anlatıyor ve Büyük Önderimiz için "BETON KAFA" dediğini söylüyordu.

Yüzlerce insana, askerlere, bilim insanlarına, gazetecilere, toplum önderlerine, kamu görevlilerine ve masum kişilere düzmece davalar ve iftiralarla zulmeden adaletin yüz karası bu zalim adamın yakalanıp yargılanmasını Türk Adaleti acaba başarabilecek mi, umuyor, bekliyor ve çok merak ediyorum...

Fikret GÖKÇE
Kıbrıs Gazisi - Mak. Müh.

Kaynakça :
Aydınlık 8 Ocak 2014
Anadolu Ajansı 10 Ağustos 2015
Sözcü 15 Ekim 2025 Özgür CEBE
Açık Kaynaklar